Sırt çantamda kek var bu kez, ayaklarım yere basmadan yürüyorum. Hem kitaplara gidiyorum, hem pek sevdiğim birini göreceğim. Elif’le kitap yorgunluğunda sohbet etmek bu yılın en güzel armağanlarındandı.
Tüyap bu sene için adeta kutlu kitap haftasıydı. Çocuklu çocuksuz defaten, neredeyse her gün gidip, arkadaşlarımla buluşmayı başardığım harika günler geçirdim. Pastırma yazı da hediye gibi üzerine eklendi ve dünyanın en güzel ikindi ışıklarından akşamlara dönerken sırt çantam elim kolum kitaplarla dolu yürüdüğüm zamanlar geçti.
Hafta sonu çocuklarla giderek başladık. İlk gündü ve yoğunluğa rağmen alanda dengeli bir kalabalık vardı. Büyük oğlumun doğum gününe denk geldi hem ve bu sene fuarla taçlandırdık. Daha sakin bir kalabalık vardı fakat yine de “büyükler” pek özenli değildi galiba. Çünkü bir noktada oğlum durup “büyükler bizi görmüyor, dikkat et!” uyarısında bulundu kardeşine. Sevgili büyükler, lütfen sizin çantanız boyuna ancak erişen minik insanlara dikkat edin. Onların didaktik bir şekilde kitap sevmesini değil de, anılarında hoş fotoğraflar yaratabilmeyi isteyen anneler için üzücü oluyor.
Mavibulut Yayınları fuar boyunca mabedim gibiydi, bizim kitaplığımız için olanlar bittikten sonra, daha büyük yaşlardan da edinmeye başladık. –Bizim yaş grubu demişken; Aç Tırtıl’a aşkımızı eklemeliyim- Fatih Erdoğan ve imzaladığı her kitaba yazdığı naif notlar hatıralarımızın en değerlileri arasına yerleşti. Fuar haftasında 35. yıllarını kutladılar, kutlu olsun, sonsuz olsunlar. Kırmızı Fare dergisi benim çocukluğumdu, Tepebaşıydı, gözlüklü kız çocuğu günlerdi, babamla paylaştığımız en özel şeydi.
Redhouse’a uğradıysanız LeyLA Fonten serisini set olarak muhakkak alın. Yanında hediye ettikleri fuları da boynunuza sarın.
Çocukların zaman içinde oluşturduğum kitaplığı epeyce doyurucu. Birkaç arkadaşıma eşlik ve naçizane rehberlik ederek çocuk kitabı alışverişimi yapmış kadar oldum. Bu sene benim senemdi hem!
Hafta içi yetişkin günü olarak en iyi seçim Pazartesi. Çünkü hafta başı itibariyle gidecek artan bir kalabalık var ve en sakin gün. Denize kimse girmemişken girme hissi. Sakince geziyorsunuz, sohbetler ediyorsunuz. O sohbetlerin sonunda haliyle elinizdeki listenin dışına çıkıp sayfalarca kelimeler yükleniyorsunuz. En azından bana öyle oldu ve şimdi bir okuma listem var. Yoğun annelikle geçen beş yılın nihayetinde, açığımı kapamaya da gerçekten ihtiyacım var.
Metis Yayınları’nın setleri harika. Normal zamanda aynı yazarın bir, ya da en fazla iki kitabını alabileceğiniz fiyata seti alıyorsunuz. Zihni yorgun annelere bir doz Daniel Pennac verelim. Murathan Mungan’ın son kitabı da kaçırılmasın.
Çok şahane indirimlere denk geldim. Evet, bazı yayınevlerinde indirim dedikleri internet fiyatlarından ucuz sayılmazdı. Ama fuardan alışveriş yapmanın keyfi çok farklı.
Bazı almam gereken kitapları bu sayede alabildim. Mesela; Doğan Kitap’a JK Rowling indirimi için minnettarım. Ebeveyn kitaplarında ciddi indirimler vardı. Ayrıca Maeve Binchy’ler de çok uygundu ve bana lohusa günlerimi hatırlatır. İrlanda’da bir yerde, benden uzakta, sakince akan yaşamları okumak deva gibi gelirdi.
Sahaflar harikaydı. Ben bu sene çocukluğumdaki bir sürü kitabın eski basımlarını topladım. Ciltli Doğan Kardeş’leri sevdim, dokundum, seneye almaya niyet ettim.
Benim için tek sorun, yol ve yön bulmaktı. Haritalar aslında epeyce verimli. Ben pek beceremedim. Ama mutlaka edinin çünkü yayınevlerine sorduğunuzda yanıt almak imkansız, çünkü oldukları yerden ayrılamıyorlar.
Dün son gidişimdi ve kitapların, kitaplarla meşgul insanların, gezenlerin, konuşanların, yayıncıların ve en çok da kitapların hepsine bakıp uzunca gülümsedim… İşte gerçekten tam da olmak istediğim yerdeyim.
Bu yazı BlogcuAnne.com’da yayınlanmıştır.
Yorum yapılmamış