Harika Kocamı Neden Boşamayı Hayal Ediyorum?

0

Küçük çocukları olan evli çiftlerin ilişkilerden aldığı tatmin zamanla azalıyor.

Çok tuhaf bir hayalim olduğunu itiraf etmeliyim. Muhteşem kocamı boşamak istiyorum ki, onunla zaman geçirebileyim. Şöyle:

Arkadaşım Mira kısa bir süre önce evlendi. Onun evliliği bana kocamla çocuklar doğmadan önce geçirdiğimiz zamanları hatırlattı. Başka bir arkadaşım Carly ise yine kısa bir süre önce boşandı. Eşinden ayrıldığı için ve çocukların yaşayacağı zorluklar için üzüntü duydum. Bir yıl içinde Carly harika biriyle tanıştı ve çocuklar da bu yeni duruma uyum sağladı. Onun ne kadar şanslı olduğunu düşündüm. Ve bu noktada kocamı boşama hayalim başladı. Sonuçta hayal kuruyorum, bir sınırları olması gerekmiyor. Hayalimde muhteşem kocamı boşuyorum ve böylece onunla yeniden bir ilişkiye başlıyorum. Hayal benim, istediğim gibi kurabilirim, değil mi?

Bazı şeyleri açıklığa kavuşturalım: Kocamı çok seviyorum. Çocuklarımı da… Hiç boşanmadım. Boşanmanın taraflar için en doğru seçim olduğunda bile çok zor ve acıtıcı olduğunu biliyorum. Hayalini kurduğum şey boşanma süreci ya da velayet kavgaları değil. Arkadaşım ve eski kocası velayet paylaşımı yaptılar. Eski kocası çocuklar her ay bir hafta alıyor. Carly bunu anlattığından beri, kocamla benzer bir görev paylaşımın hayal ediyorum. Çocuklarım yokken onları çok özleyecek olmama rağmen, bir haftalığına evin kendime ve eşime kaldığını hayal etmekten geri duramıyorum. Bütün haftanın tadını çıkarırdım.

Kocamla hiç sofradan kalkmadan yemek yerdim.

Banyoya rahatsız edilmeden girebilirdim.

Sabah kendiliğimden uyanana kadar kocamla yatak keyfi yapardım.

İş saatlerimi çocukların okul saatine uydurmaya çalışmazdım ve işim bitene kadar iş yerimde kalırdım.

Kafamdaki bir düşünceyi ya da cümlemi çocuklar tarafından bölünmeden tamamlayabilirdim.

Kocamla boş boş vakit geçirirdim.

Çocukların uyumasını beklemeden kocamla sevişebilirdim. (Çocuklar 8 yaşındaysa ve siz 40’a geldiyseniz, onların uyumasını bekleyecek kadar uyanık kalamıyorsunuz)

Siz de hayal kurmaya başladınız değil mi? Çocukları aktivitelere, derslere götürmediğiniz bir hafta düşünün. Kimsenin ayakkabısını aramak durumunda kalmadan, istediğiniz bir şey zaman harcayabildiğinizi düşünün. Altı aydır kimsenin yüzüne bile bakmadığı bir oyuncak şimdi kıymete bindiği için kopan kavgayı bastırmak zorunda kalmadığınızı düşünün. Kocanızla çocukların dışında bir konuda sohbet ettiğinizi düşünün.

Kocamı boşama hayali kurmamın sebebi, çocuklarımın iyi bakılacaklarını bildiğim bir yerde bir hafta geçirecek olmaları. Arada bir de olsa büyükanne, büyükbaba desteği mucize gibi geliyor ama gerçekçi olalım: kim bir hafta boyunca çocuklara bakar ki? Özellikle de birden fazla torun söz konusuysa? Bu hayalin gerçek olması için harika bir ebeveyn gerekiyor ve bu da kocamdan başkası değil. Böylece banyoda yalnız kalabilecek ve düşüncelerimin sonunu getirebileceğim.

Çocukları karnı doyacak. Giyinecekler. Güvende olacaklar. Sevilecekler.

Bu numaranın uzun vadede işe yaraması için kocamla başka çocuklar yapmamam gerekiyor. Çünkü o zaman yeni bebeğin de büyümesini beklememiz gerekir.

Çocuklarım da sık sık iki baba hayal ediyorlar. Biri işe gidecek, diğeri evde onlarla kalıp, oyun oynayacak, robotlar yapacak, bütün oyunlarda onlarla olacak. İlk başta bu fikre karşı çıksam da zamanla mantıklı geldi; hem böylece birini boşayabilirdim! Bana sorarsanız bu hayal dahice ilerliyor!

Evli ve çocuklu çiftler içinde özellikle kadınlar zamanla ilişkiden daha az tatmin oluyorlar. Ve daha çok zaman geçirmek istiyorlar. Geçirilen zamanın azlığı iletişimi, yakınlığı azaltıyor. Bu da tatmin duygusunu azaltıyor. Aile ilişkilerimiz kadar evliliğimizin romantik yönünü de beslememiz gerekiyor. Fakat çocuklu hayatın ilk yılların eşlerin ikisi için de zor geçiyor ve çocuklar büyüdükçe evlilikten alınan tatmin karşılıklı olarak azalıyor. Bence çocuklarımız üniversiteye başladığında, bu hayalimi yaşıyor olacağım. –O zaman da bu hayalin sağladıkları beni gençken olacağım kadar mutlu etmeyecek tabii- O güne dek, hayal kurmanın bir mahsuru yok, değil mi?

***

Yazının İngilizce orjinalini buradan okuyabilirsiniz. Bu çeviri ilk olarak BlogcuAnne.com‘da yayınlanmıştır.

Yorum yapılmamış

Bu yazı da ilginizi çekebilir