Cambridge Üniversitesinden deneysel fizik profesörü Dame Athene Donald oyuncak üreticilerinin erkek ya da kız çocuk ayırımıyla pazarlama yapmalarına eleştiri getirdi. Ona göre geleneksel kız oyuncakları pasif oyunu vurgularken, erkek çocuk oyuncakları hayal gücünü, yaratıcılığı ve mühendislik becerilerini geliştiriyor.
Bu tartışma The Guardian’da yer aldı. İngiliz Bilim Derneği başkanlığı görevine getirilecek olan Donald “kız ve erkek çocukların en erken yaşta oynadıkları oyuncakları tek tipleştirerek, onlara sosyal temelleri de öğretmiş oluyoruz. Kız oyuncakları edilgenliğe yöneltiyor; mesela Barbie’nin saçını taramak. İnşa etmek, hayal etmek ve yaratıcı olmak gerektirmiyor; örneğin bir Lego gibi.” dedi.
Bir dakika… “Pasif” kelimesi biraz havada kalıyor. Saç taramak neden edilgen bir oyun olsun ki? Çocuğun, oyuncak bebeğin saçını taraması aktif bir hareket. Donald’ın edilgen yerine, bakım demek istediğini düşünüyorum ve bu da kültürümüzde örneğin mühendislik kadar değer görmüyor. Eğer öyle olsaydı; hemşireler, evde bakım yapanlar, günlük yardımcılar, hastane çalışanları, kuaförler de, telefonda kullandığınız herhangi bir uygulamayı geliştiren kişi kadar para kazanırdı.
Barbie bebek örneğini okuduğumda, kendi çocukluğumdaki Farrah Fawcett bebeğimin saçını taradığımı hatırladım. Ayrıca büyükannemin ve annemin de hasta olduklarında, onları neşelendirmek için saçlarını tarayıp, tırnaklarını boyardım. Ben tek çocuğum, hayali bir erkek kardeşin saç ve pedikür işlerini yapabileceğini söyleyemem ama arkadaşlarımın deneyimlerine baktığımda, bu tür bakım işlerinin ailedeki kadınlara kaldığını görüyorum. Donald haklı; çocukluğumuzun en başından oyuncaklarımız bakım ve güzellik üzerine oluyor. Ama sorun şu ki; kız çocuklar bu bakım işlerine yönlendirilirken, erkek çocuklar hiç yönlendirilmiyor.
Problem tam bir kısır döngü. Kız çocuklarını daha ilk oyun dönemlerinden değer verilmeyen işlere teşvik ediyoruz. Prestijli bilim ve mühendislik dünyalarına girdiklerinde, istedikleri aile bağlarını kuramıyorlar. Çünkü meslekleri, aileyle ilgilenmenin de insan yaşamında önemli bir öğe olduğunu kabul etmiyor. Böylece kadınlar eleniyor. Bilimsel sahada ilerleyen erkeklerinse, evde aile işini sırtlanan eşleri veya bakıcıları oluyor. Mesleklerinin görülmeyen bir iş gücüne daha ihtiyaç duyduğu fark edilmiyor.
Sonuç olarak kadınlar kazanç kısmında temsil edilmiyorlar ve çocuklar için de kadın rol modeller olmuyor. Kızlar Barbie’lerin saçlarını taramaya devam ederek, çevrelerinde gördükleri yetişkin kadınları taklit ediyor. Bakım işlerini üstlenen bir nesil kadın daha yetişiyor ve onlar asla “osuruk sesini telefon müziği seçen” kaba adam kadar para kazanamıyorlar.
Target mağazaları oyuncak bölümünden cinsiyet etiketlerini kaldırdı. Bu çok doğru bir karardı. Araştırmalara göre, erkek çocuklar kız olarak etiketlenmiş oyuncakları oynamıyor ve kızlar da tam tersini yapmıyor. Bir şekilde iki cinsiyetin de elektrik devreleri öğreten oyuncaklarla olduğu kadar hemşirelik setleriyle oynamalarını da sağlamalıyız. Bu onlara herhangi bir oyuncağın “kızlar” ve “erkekler” için olmadığını söylemekle başlıyor. Kız çocukların, bakım, sevgi ve sihir içeren oyuncaklarla oynarken, erkeklerin inşaat ve savaş oyuncaklarına yönelmeleri bir problem.
Kız çocukları Lego oynamaya yönlendirmek için adımlar atıldı fakat benzer adımlar erkek çocukların saç fırçalarıyla oynaması için atılmadı. Mesele sadece bakım içeren işleri aşılamak değil, kızların ve erkeklerin buna değer vermesi gerektiğini öğretmek. Bakım, bilim, matematik, edebiyat ve sanatın bileşimi daha iyi ve zengin kariyerler demek. Daha da önemlisi, bu bileşim daha iyi insanlar yetiştirmemizi sağlayacak.
***
Yazının İngilizce orjinalini buradan okuyabilirsiniz. Bu çeviri ilk olarak BlogcuAnne.com‘da yayınlanmıştır.
Yorum yapılmamış