Ebeveynler dijital çağı korkutucu buluyor olabilir mi? Ebeveynlerin yeni medyaya ilk tepkisi endişe mi?
Popüler basından bazen bu izlenimi edinmek mümkün. Oysa Amerika’da (6-17 yaş arası çocukları olan) ebeveynler üzerinde yapılan bir ankette, ebeveynlerin aslında internet ve diğer dijital teknolojiler hakkında oldukça olumlu görüşlere sahip olduğu ortaya çıktı.
Katılımcıların:
% 78’i bir çocuğun teknoloji kullanımının, onun geleceği üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu düşünüyor.
% 64’ü teknolojinin, çocuklarının yaratıcılıklarına katkıda bulunduğunu düşünüyor.
% 55 ‘i çoğunlukla teknolojiyi çocuklarıyla birlikte kullanıyor.
İnternet kullanımının oluşturduğu risk hakkında medyanın paniği düşünüldüğünde bu sonuçlar oldukça yüreklendirici. Teknoloji zarar kadar fayda da sağlıyor. Fakat her ikisini de yoğunlaştırıyor olması yönetmeyi zorlaştırıyor.
Peki ya dijital göçmen olarak ebeveynler?
Bu bulgular popüler bir düşüncenin (belki de bir efsanenin) kötümserliğini de ortaya koyuyor. Çocuklarımız teknoloji olan bir evde doğarak dijital yerlilerken, biz ebeveynler anlamaya ve ayak uydurmaya çalışan dijital göçmenleriz. Bu fikri eleştirenlerin bir kısmı çocukların medyayla bu kadar haşır neşir olduğuna dair kanıtın azlığına dikkat çekiyor. Ve bir de dünyanın farklı yerlerinde medyayla haşır neşir olma kavramının çeşitliliği de var.
Fakat ebeveynlerin artık -en azından şimdiden sonra- dijital göçmen olmadığına pek dikkat edilmiyor. Zaman geçtikçe, daha fazla ebeveyn dijital çağa doğuyor. İngiliz çocuklardan 3’te 1’i internet konusunda ebeveynlerinden daha bilgili olduğunu söylüyor. Ve daha küçük çocuklar söz konusu olduğunda (genellikle ebeveynleri daha genç) sayı ancak 10’da 1 oluyor.
Usta dijital kullanıcılar olarak ebeveynler?
Dijital ebeveynlik üzerine yeniden düşünmenin ve ebeveynlikte “açığı kapama” dönemini geride bırakmanın zamanı geldi. Dijital ebeveynlik artık ebeveynlerin neyi bilmediği ya da ne konuda başarısız olduğunu konuşmaktan ibaret değil. Ebeveynler teknolojiyi giderek daha fazla özgüvenle ve iş hayatlarında, arkadaşlarıyla bağlantıyı sürdürmek, destek grupları bulmak ve oyun oynayarak iyi vakit geçirmek için kullanıyorlar.
Haliyle, ebeveynlere verilen uyarı ve tavsiyeler arasında bir temassızlık var. Onlara sunulan bir sürü güvenlik işlevli uygulamayla birlikte uyanık ve tetikte olmaları söyleniyor. Çocukları konusunda paylaşım yapmak dahil olmak üzere, kendi dijital deneyimleri ve aktiviteleri konusunda dikkatli olmaları öneriliyor. Ebeveynler internetin çocuklarına faydaları konusunda gitgeller ve kararsızlıklar yaşarken, internet hakkında daha çok bilgiye sahip oldukça bu bilgiyi çocuklarına aktarmak konusunda kararsız oluyorlar ya da nasıl yapacaklarını bilmiyorlar.
Dijital potansiyel konusunda ebeveyn görüşleri
Biz dijital çağda ebeveynlik konusundaki araştırmamızda, pek çok farklı ebeveyn grubundan dijital dünyanın çocuklar için potansiyeli konusunda oldukça farklı fikirler topladık.
Teknoloji meraklısı iki oğlan babası Peter 21. yüzyıla ait becerilerin geliştirilmesini teşvik ettiğini anlattı. Çünkü ona göre:
Yaşam boyu aynı işi yapmak diye bir şey yok artık. Eğri oturup doğru konuşalım: Esnek olmak, farklı ortamlara uyum sağlamak, ”ben bunu yapamıyorum’ dememek başarıyı getiriyor.
Başka bir deyişle, tehlikeli bir gelecekle karşı karşıyayken, dijital beceriler karşılaşacaklarımıza adapte olma düzeyimizi arttırıyor ve çocuklarla anlaşabilmemizi sağlıyor. Dani de benzer görüşlerde ve oldukça heyecanlı:
Ben dijital gelecek konusunda heyecanlıyım… Windows 10 ile gelen Microsoft HoloLens, mesela, harika görünüyor. Böylece işler çok daha akıcı hale gelecek. Ve çocukların kendi işlerini kendileri yapmaları gerekecek ve siz de kendi kariyerinizden sorumlu olacaksınız.
Peter doğru sınıfları bulma ve onları oraya aktarma konusunda çocuklarını desteklerken, Dani daha müdahil biri. 12 yaşındaki oğlu ile “teknoloji konuşma”ya bayılıyor ve onların heyecan dolu sohbetlerini dinliyoruz. İkisinde de o teknoloji meraklısı enerji ve uzmanlık var.
Anna, bir yoksul mahallede çocuklarını yalnız büyüten bekar ve azınlıkta bir ebeveyn. Dijital teknolojileri biraz eğlenceli buluyor. Ama o da çocuklarını geleneksel okul odaklı öğrenme konusunda destekleyebilmek için kendini baştan aşağı yeniden yarattı.
Bir beyaz tahtam var. Orta okulda sözlü ve sözsüz mantık yürütme yapılır ya… Ben de bunu kopyalıyorum. Bunlar sorular. Çalışacaklar ve cevapları işaretleyecekler. Ben de bir öğretmen gibi onlara not vereceğim.
Bu ebeveynler dijital çağdaki farkı öğrenme biçimlerini kendileri uyarlamış ve belki de eğitimcilerin farklı pedagojik yaklaşımlarından etkilenmişler. Diğer ebeveynler -kendileri oldukça becerikli olsa da- çocuklarının eğitimini nasıl destekleyeceklerini bilmiyorlar.
Natasha dijital konulara hakim bir çalışan ve 12 yaşındaki oğlu Jasper’ın kendine ait bir YouTube kanalı var. Orada insanların videolarına “intro” ve “outro”lar yapıyor. Güvenlik nedeniyle hizmet yasaklanması konusunda mesajı aldı ama bu oğlunu kontrol etmeye yeterli değil.
Twitter’a izni yok. Facebook’a izni yok. Ebeveyn kontrolü şimdiye kadar işe yaradı. Bundan hiç hoşlanmıyorum. ve çoğunu da anlamıyorum. Fakat YouTube’da ne yayınladığını bilmek istiyorum. Takıntılı davranabiliyor. Ben de zaman zaman çok yorgun düşüyorum. Bununla nasıl baş edeceğim?
Ne öğrendik?
Şimdiye kadar sadece 65 aileyle röportaj yaptık. Ve daha anlatılacak çok hikaye var. Fakat bu birkaç örnekle bile çok açık görülen bazı şeyler var:
- Ebeveynler dijital çağda farklı şekillerde çocuklarını yetiştiriyor ve kendi dijital medya deneyimleri, çocuklarının evde dijital medyayı kullanımlarını etkiliyor.
- Dijital medya bir şekilde ebeveynlik umutlarını, korkularını ve riskler ve fırsatlar konusunda gelgitleri arttırıyor. Böylece anne babalar kendi teorilerini geliştirerek, kendi kar zarar hesaplarını yapıyorlar. Bunun sonucunda teknolojinin çocuklarının eğitiminde ve geleceğinde nasıl rol alacağını belirliyorlar.
- Ebeveynlerin etkin bir şekilde çocuklarının dijital medya faaliyetlerinde bulunabilmesi için sadece zaman ve para değil aynı zamanda uzmanlık da -ki zamanla ediniyorlar- gerekiyor.
Ancak ebeveynler, kolektif dayanışma ya da karşılıklı destek konusunda yetersizler, birbirleriyle sıklıkla rekabet içindeler ve birbirlerinin önemli kararları hakkında endişeleniyorlar. Ve dijital anlamda giderek gelişmelerine rağmen, çocuklarının eğitimcileriyle ilişki kurmakta zorlanıyorlar ve genellikle online destek almıyorlar. Bu da bize ebeveynler için daha iyi bağlantılar yaratmanın mümkün olup olmadığını sorgulatıyor.
***
Bu yazı ilk olarak blogcuanne.com‘da yayınlanmıştır.
Yazının İngilizce orijinalini buradan okuyabilirsiniz.
Yorum yapılmamış