Bu kitap aylar önce kargodan çıktığında, kitaplığıma bir noktada okumak üzere kaldırmıştım. Ta ki; bir veli seminerinde yeniden önerilene dek.
Yazar Filiz Günsur, Üçyap Facebook grubundan tanıdığım bir isim. Üçyap Üstün Yetenekli Çocukların Aile Portalı. Ben yaklaşık 3 yıldır üyeyim. Üye olmak için herhangi bir tanı sahibi olmanıza gerek yok. Ben grubun okumaları, film önerileri, oyun tavsiyelerinden çok faydalandım. Güncel etkinlikleri takip ettim ve çok hoş insanlarla tanıştım.
Filiz Hanım’ın macerası 2007 yılında kızına üstün potansiyelli tanısı konduğunda başlıyor. Üzerinden geçen yıllarla tecrübeleri, deneyimleri birikiyor ve bir kitap haline geliyor. Aynı Facebook grubunda olduğu gibi, benzer tanıda bir çocuğunuz olmasa da okumanızı öneririm. Bu nesil gerçekten çok acayip ve yetişmesi zor, bu tür yaklaşımlar işimizi kolaylaştırıyor. Ayrıca tanılı birçok çocuk annesi olduğunu da bildiğimden yer vermek istedim. Çünkü bu alanda Türkçe kaynak gerçekten yok denecek kadar az.
Kitap çok kolay okunuyor, benim için bir akşamda akıp gitti. İlgilenmediğiniz bölümleri atlayabileceğiniz yönergeler var. Zeka testlerinin nasıl ortaya çıktığından ve içeriklerinden bahsediyor. Ki bu bilgilerle bu testlere bakışınız da değişebilir. Ardından çoklu zeka kuramı hakkında bilgi veriyor ve Gardner’ın kitabından alıntılarla devam ediyor. Ben o kitabı birkaç aydır yavaş yavaş okuyordum, zihnimde bu bilgiler birleşip yerini buldu.
Ardından Bilsem, Ram gibi merkezleri (tanılı bir çocuğunuz yoksa atlayabilirsiniz) ya da öğretmenlerle kurmanız gereken iletişimi anlatıyor. Bu çocukların aşırı duyarlılıklarından, hassas ve detaycı yaklaşımından, ruhundan bahsediyor. Kitaba göre; “üstün zeka, üstün hasssiyet ile anılır.” Her şey gelip çocuğunuzu iyi gözlemlemek noktasına dayanıyor. Zekanın asla sabit bir değer olmadığını, ilerleyebildiği gibi gerileyebileceğini de okumak bu konuda bize ne çok şey düştüğünü hatırlatıyor.
Özellikle de çocuğunuz üstün ve çok hassas ise, sizinle paylaşmak ya da anlatmak isteyeceği çok daha fazla konu vardır. Sizin göreviniz; onu dinleyerek “yalnız değilsin” mesajını vermek. Söyledikleri karşısında değerlendirme yapmaktansa ona duygularını ve düşüncelerini sorun ve cevaplar bulmaktan ziyade, onu konuşturun, ona bir ayna olun. Böylece kendisi ile ilgili farkındalığı artakac, kendisini daha iyi tanımış olacak ve sizle derinden, sağlam bir bağ kuracaktır.
Kitap yer yer söyleşilerle ve benim en çok sevdiğim bölüm olan; günlük hayata dair önerilerle devam ediyor. Zeka gelişimini desteklemek önemli bir konu. Bu, doğru iletişimi gerektiriyor. Ve yine çocuk büyütmek konusundaki her şey gibi, önce kendimizden başlamak gerekiyor. Özellikle çevre gezileri, kütüphane, müze ziyaretleri konusunda güzel fikirler okudum, bana iyi geldi. Örnek insanların hayat hikayelerini okumak aklıma gelmemiş bir şeydi, yavaş yavaş başladık.
Bu konu sahiden bir derya. Bu tür çocuk sahiplerinin hepsine güç ve enerji diliyorum. Kitabın onunda kitap ve film tavsiyelerine dair bir liste var. Filmlerin her birini çok sevdim. Kitaplardan da listemin başına Bahar Eriş’in; “Her Çocuk Üstün Yeteneklidir” kitabını ekledim.
Yorum yapılmamış