Alerjik Çocukların Ailelerinden Beslenme Dersleri

0

Şikago’da yaşayan Cristina Henriques; “çocuklarımın alerjileri sayesinde daha sağlıklı beslendiklerini düşünüyorum,” diyor. 8 ve 3 yaşındaki çocuklarının yumurtaya, kabuklu deniz ürünlerine, fıstığa, balığa, ağaç yemişine, süt ürünlerine alerjisi var. Evlerinde işlenmiş gıda bulunmuyor ve nadiren dışarıda yemek yiyorlar.

Süt ve yumurta alerjileri birçok şekerlemede olduğu için, çocuklar şeker ya da abur cuburlardan yiyebilecekleri bir şey bulduklarında çok heyecanlanıyor ve çok mutlu oluyorlar. Bu, gerçekten onlar için bir ödül oluyor.

Amerika’da yüz çocuktan dördünde gıda alerjisine rastlanıyor. Ve sorun giderek kötüleşiyor: 1997’den 2007’ye kadar, gıda alerjileri yüzde 18 arttı.

Gıda alerjisi belirtileri hafif kaşıntı ve ağız çevresinde kızarıklıklardan, hayati tehlikesi olan belirtilere kadar gidebiliyor. Süt, yumurta, fıstık, ağaç yemişi, balık, kabuklu deniz ürünü ve buğday, alerjik gıdaların yüzde 90’ının oluşturuyor.

Ebeveynlerin büyük bir kısmı çocuklarının sağlıklı beslenmesi konusunda endişe duyarken, gıda alerjisi olan çocukların anne babaları daha da dikkatli davranmak zorunda kalıyor. Her gece yemek yapmak ve fast food’dan uzak durmak zorlu bir mücadele olabiliyor. Fakat çocuğunuzun hayati boyutta bir alerjisi varsa, çok az seçeneğiniz var.

Gıda alerjisi olan üç aileyle konuştum ve nasıl başa çıktıklarını öğrendim. Her aileye uygulayabileceğiniz bazı sağlıklı beslenme önerilerini aşağıda derledim.

Herkes yemek yapmayı öğrenebilir. 5 çocuklu Kelly Rudnicki “ben eskiden pek yemek pişirmezdim” diyor. Şu anda 13 yaşındaki oğlunun fıstık, ağaç yemişi, süt, yumurta, bezelye ve baklagillere alerjisi var. Kelly, üç tane alerji-dostu yemek kitabı yazdı. “Şikago’da yaşıyorduk. Tek bir şey bile pişirmezdim. Sürekli dışarıda yerdik.” Oğluna konan teşhisle aile hayatları değişiyor. Yeni tarifler denemek ve kullanamadığı gıdaların yerine yenilerini koymak korktuğu kadar zor olmuyor.

Önceden plan yapmak işleri kolaylaştırır. Zamanla önceden plan yapmak alışkanlık halini alıyor. 9 ve 12 yaşlarındaki çocuklarında fıstık alerjisi olan Sussanna Fuchs; “Önceden plan yapmak gerekli. Başka bir seçenek yok, biz de böyle yapıyoruz,” diyor.

Yemek pişirmek uzun sürmek zorunda değil. Zamanınız olmadığını düşünebilirsiniz. Ama o kadar büyük bir mesele değil. Sadece planlamaya on dakika daha fazla zaman ayırmanız gerekiyor. Basit yemekleri tercih edebilirsiniz. Kahvaltı için fırında patates olabilir. Düdüklü tencere ve fırın ayağınız altında küçük çocuklar varken bile size yemek yapma imkanı sağlar.

İşlenmiş gıdalara karşı konulamaz. Bazen alerjik çocukları olan aileler de paketlenmiş gıda tercih edebiliyorlar. Fakat paket okumak ve içerik hakkında bilgi sahibi olmak işinizi kolaylaştırır. Yanınızda ev yapımı abur cubur ya da meyve olmadığında paketli gıdalardan uygun olanları tercih edebilirsiniz.

Çocuklar kendileri adlarına konuşabilirler. Büyüdükçe çevrelerindeki yetişkinlere kendilerini ifade edebilir ve gıda alerjilerine uygun gıdalar bulabilirler. 12 yaşında bir çocuk bile hamburger sipariş ederken, içindekiler arasında fıstık olup olmadığını sorabilir. Zamanla konuda utangaçlığı bir kenara atacaklardır.

Gıdalarımızda ne olduğunu ve nereden geldiklerini öğrenebiliriz. Alerjik çocukları olan aileleri içerikleri okurlar ve her malzeme hakkında bilgi sahibi olurlar. Böylece ailenin diğer üyeleri de daha temiz ve basit beslenmeye başlar. İşlenmiş gıdaların nasıl yapıldığı ve içlerinde neler olduğu hakkında her şeyi bilirler. Bazen alerjik olmayan gıdalardan bile böylece korunabilirler. Ayrıca süt yerine; “hidrolize kazein” dendiğinde aynı şeyin kastedildiğini anlar ve sorunu fark ederler.

Her şeyi kontrol edemezsiniz. Korku ve riskle yaşamayı öğrenirsiniz. Ms. Rudnicki’nin oğlu 7. sınıfta annesi evde yokken çikolatalı dondurmaya alerjik reaksiyon gösteriyor. Çocuklar bazen bu farklılıktan bunalıp, riski göze alabiliyor. Fakat bu olayda 14 yaşındaki ablası hemen fark ediyor ve ambulans çağırmadan önce Epi-Pen ile müdahalede bulunuyor.

***

Yazının İngilizce orijinalini buradan okuyabilirsiniz. Bu çeviri ilk olarak BlogcuAnne.com‘da yayınlanmıştır.

Yorum yapılmamış

Bu yazı da ilginizi çekebilir